İnsanlar saçlara takıntılıdır. Onu severiz; ondan nefret ederiz; daha fazlasını isteriz ; daha azını isteriz ; bazen onu yeşile boyarız .

Çoğumuz onu tıraş ederiz. Bacaklarımızı, yüzümüzü, koltuk altlarımızı, kasıklarımızı, göğüslerimizi, ayak parmaklarımızı tıraş ederiz. Aklınıza ne gelirse – vizyonu ve cesareti olan biri jiletle tıraş olmuştur.

Ancak kişinin cilt yapısına, kıl yapısına ve kullandığı tekniğe bağlı olarak tıraş, tüylerimizi balon gibi pürüzsüz hale getirebileceği gibi, kızgın kırmızı sivilcelerle de kaplayabilir.

Bu yüzden uzmanlara tıraşta yapılması ve yapılmaması gerekenleri sorduk.

Bunlar genel kurallar olsa da uzmanlar, tıraş olmayı seçerseniz kendi cildinizin nasıl tepki verdiğine ve sizin için neyin işe yaradığına dikkat etmeniz gerektiğini vurguluyor.

     –Kurul onaylı dermatolog Dr. Angelo Landriscina, “Eğer bir kişi tıraştan dolayı çok fazla tahriş oluyorsa, ara vermenin, bunu tedavi edecek bir şey bulmanın veya tıraş alışkanlıklarını iyileştirmenin zamanı gelmiş olabilir” diyor.

Bölgenin ne kadar hassas olduğunu DÜŞÜNÜN

    –Minneapolis’te kurul onaylı bir dermatolog olan Dr. Jenny Liu, vücuttaki tüm ciltlerin aynı olmadığını açıklıyor. Örneğin bacaklarımızdaki cilt, daha ince ve daha hassas olan koltuk altı veya kasıklarımızdaki ciltten daha kalındır.

    –Dr. Liu, tıraş sırasında daha hassas bölgelere daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini söylüyor.

Bunu yapmanın en iyi yolları arasında “daha keskin tıraş bıçakları, daha kalın tıraş kremi kullanmak ve tahrişi en aza indirmek için kılların çıkış yönünde tıraş olmak” yer alıyor.

Tüylerin ters yönünde tıraş olmayın

Bu, bir tüysüz nesilden diğerine aktarılan en temel tıraş bilgeliği olabilir, ancak yine de tekrarlanmaya değer: kılların çıkış yönüne doğru tıraş olun. Yani, tıraş bıçağınızı kılların çıkış yönüne doğru hareket ettirmelisiniz.

   –Mississippi’de kurul onaylı bir dermatolog olan Dr. Lindsey Zubritsky, kılların çıkış yönünün tersine tıraş olmanın daha pürüzsüz bir tıraşla sonuçlanabileceğini, ancak aynı zamanda “ciltte travma riskini önemli ölçüde artırdığını” söylüyor. Bu, kılların kıvrılıp cilde geri uzamasıyla oluşan batık kıllara neden olabilir ve bu da ağrıya, tahrişe, iltihaplanmaya ve muhtemelen enfeksiyona yol açabilir.

Tıraş kremi KULLANIN

     –Kurul onaylı dermatolog ve Remedy Skincare’in kurucusu Dr. Muneeb Shah, tıraşa başlamadan önce bölgeye tıraş kremi veya kılları ıslatan ve cilt üzerinde daha pürüzsüz bir kayma sağlayan başka bir kayganlaştırıcı uygulayın diyor.

Tıraş kremi veya jeli ideal olsa da, saç kremi gibi kayganlaştırıcı ürünler de kılları ve cildi yumuşatmaya yardımcı olabilir ve ciltte kesik oluşmasını önlemek için bir bariyer görevi görebilir diyor.

Çok fazla bıçağı olan bir tıraş bıçağı KULLANMAYIN

Birçok tıraş bıçağı daha yakın bir tıraş için birden fazla bıçağa sahip olsa da, bu her zaman ideal değildir.

     –Zubritsky, daha fazla tıraş bıçağının cilde daha fazla zarar verebileceğini söylüyor. “Tek bıçaklı tıraş bıçakları travmaya neden olma olasılığı en düşük olanlardır” diyor.

Tek bıçaklı bir tıraş bıçağıyla aynı bölgenin üzerinden çok fazla geçmeye çalışmayın. Liu’nun açıkladığı gibi, cilt üzerinde daha az geçiş daha az tahriş anlamına gelir.

Bıçaklarınızı düzenli olarak değiştirin

Jiletlerin ne kadar çabuk köreldiği, kullanım sıklığı, kaplanan alanın büyüklüğü ve tıraş edilen kılın sertliği gibi bir dizi faktöre bağlıdır.

    –Landriscina, “Paket talimatlarını takip ederdim ve bir jilet sürtünmeye veya daha fazla kesime neden olmaya başlarsa, onu atmanın zamanı gelmiştir” diyor.

Zubritsky, kural olarak bıçakların genellikle beş ila 10 kullanımda bir değiştirilmesini önerdiğini söylüyor.

Jiletinizi duşta tutmayın

Bu zor bir soru. Ancak metal bıçaklarınızı sıcak ve nemli bir ortamda tutmanın en iyi fikir olmadığı ortaya çıktı.

    –Zubritsky, “Duşumuz evimizin en nemli ve rutubetli yerlerinden biridir,” diyor. “Bu, tıraş bıçaklarımızın paslanma riskini artırır ve bu da tıraş kalitemizi etkileyebilir.

Ayrıca nemli ortamların “mantar ve bakteri için mükemmel bir üreme alanı” olduğunu, bu nedenle tıraş bıçağınızı duşta tutmanın enfeksiyon riskinizi artırabileceğini belirtiyor.

Ancak uzmanlar bile bu kurala uymakta zorlanıyor.

“Bunu duşta tutmamalısın,” diyor Shah. “Ama ben tuttuğumu kabul ediyorum.”

Cildinize iyi bakın

Hafif tıraş bile cildinizde bir miktar travmaya yol açacağından, bakım aralarında cildinize bakım yapmak önemlidir.

     –Liu, “Ölü deri hücrelerini temizlemek ve batık tüyleri önlemek için düzenli olarak peeling yapmak önemlidir” diyor. Ayrıca cildi yatıştırmak için tıraştan sonra nemlendirmeyi öneriyor.

Cildinizi tahriş ediyorsa tıraş olmayın

Uzmanlar, şiddetli egzama, akne veya keloid gibi belirli rahatsızlıkları olan kişilerin tıraş olmaktan kaçınmasını öneriyor. Ayrıca açık yara veya cilt enfeksiyonu olan bir bölgeyi tıraş etmeyin.

Zubitsky ayrıca viral siğilleriniz varsa tıraş olmanızı önermiyor çünkü siğillerinizin üzerinden tıraş olursanız “siğilleri başka yerlere yayma riskiniz var”.

Landriscina, daha kıvırcık veya kıvrımlı saç dokusuna sahip kişilerin ayrıca batık kıllara daha yatkın olabileceğini söylüyor. Özellikle siyahi erkeklerin, “tekrarlayan batık kılların sakal bölgesinde büyük sivilcelere ve hatta yara izlerine yol açabildiği” pseudofolliculitis barbae adlı bir rahatsızlığı geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu belirtiyor.

Landriscina, batık tüylerle mücadele edenler için elektrikli tıraş makinelerinin faydalı olabileceğini, çünkü tüyleri çok yakından kesmediğini söylüyor.

Eğer ihtiyacınız varsa diğer tüy alma tekniklerini de göz önünde bulundurun

Eğer tıraş cildinizi sürekli tahriş ediyorsa ve yine de tüy alma yöntemini kullanmak istiyorsanız, ağda, tüy dökücü kremler veya lazer epilasyon gibi diğer yöntemleri değerlendirin.

Zubritsky, bunların her birinin kendine özgü artıları ve eksileri olduğunu söylüyor. “Hangisinin sizin için doğru olduğuna karar vermek için dermatoloğunuzla görüşmenizi öneririm.”

Ve unutmayın ki eğer tüylerinizi almak istemiyorsanız, almak zorunda değilsiniz.

Landriscina, “Tüy aldırma, ortalama bir insanın yaptırması gereken bir şeyden ziyade toplumsal bir tercihtir” diyor.

About The Author