İÇİNDEKİLER
♦ALZHEİMER’I ÖNLEMEDE ETKİLİ OLABİLECEK EGZERSİZ ŞEKLİ BELİRLENDİ
Genetiği değiştirilmiş farelerle yapılan deneyler, hastalığı önlemeye yardımcı olabilecek egzersiz biçimini ortaya koyuyor
Dünya Sağlık Örgütü , dünya genelinde 55 milyondan fazla Alzheimer hastası olduğunu ve bu sayının 2030’da 78 milyona, 2050’de ise 139 milyona çıkacağını tahmin ediyor ..
Bilim insanları Alzheimer hastalığının önlenmesine yardımcı olabilecek bir egzersiz şekli tespit etti..
– Fareler üzerinde yürütülen yeni çalışmada elde edilen bulgular, düzenli direnç egzersizinin yaşa bağlı nörolojik hastalığı önleyebileceğini ya da en azından belirtilerin başlamasını geciktirebileceğini gösteriyor..
– Çalışma ayrıca hastalık riski taşıyanlar için uygun fiyatlı tedavilere de imkan tanıyabilir..
Demans hastalarının günlük uzun koşulara çıkmaları veya yüksek yoğunluklu diğer aerobik egzersizleri yapmaları pek olası olmasa da, aralarında Brezilya’daki São Paulo Federal Üniversitesi’nden araştırmacıların da bulunduğu ekip, bu aktivitelerin Alzheimer’la ilgili bilimsel çalışmaların çoğunun odak noktası olduğunu belirtiyor..
Öte yandan, belirli kasların bir dış dirence karşı kasılmasını içeren kuvvet antrenmanı, dengeyi sağlamak, duruşu iyileştirmek ve düşmeleri önlemek için en iyi seçenek olarak görülüyor..
– Bu egzersizin kas kütlesini, gücünü ve kemik yoğunluğunu artırmanın yanı sıra genel dengeyi ve kas kaybını da iyileştirdiği ortaya kondu.
Frontiers in Neuroscience adlı bilimsel dergide yakın zamanda yayımlanan yeni çalışmada, bilim insanları direnç eğitiminin sinir sistemini koruma yeteneğini değerlendirdi..
Araştırmacılar, Alzheimer hastalığının önemli bir özelliği olan, beyinde beta-amiloid plaklar birikmesinden sorumlu mutasyonu taşıyan genetiği değiştirilmiş fareler üzerinde deney yaptı.
– Bu protein, vücudun merkezi sinir sisteminde birikerek, sinirlere zarar veriyor ve sinirler arasındaki bağlantıları koparıyor. Bunların hepsi Alzheimer hastalığının özellikleri..
– Bilim insanları araştırma kapsamında fareleri 80 derece eğime ve iki santimetre basamak genişliğine sahip, 110 santimetre uzunluğundaki bir merdivene tırmanmaları için eğitti..
– İnsanların spor salonlarında yaptığı direnç antrenmanları taklit edilerek, vücut ağırlığının yüzde 75, yüzde 90 ve yüzde 100’üne karşılık gelen yükler farelerin kuyruklarına bağlandı..
– Antrenmanlar bu şekilde 4 hafta devam ettikten sonra, farelerden kan örnekleri alındı ve insanlardaki kortizol adlı stres hormonunun farelerdeki karşılığı olan kortikosteronun plazmadaki seviyesi ölçüldü..
Strese tepki olarak yükselen kortizol seviyelerinin Alzheimer’a yakalanma riskini artırdığı daha önce tespit edilmişti.
– Egzersiz eğitimi alan farelerde hormon seviyelerinin normal olduğu görüldü..
– Farelerin beyin doku analizleri de beta-amiloid plak oluşumunda azalma gösteriyordu.
– Çalışmanın ortak yazarı Henrique Correia Campos:
“Bu, fiziksel aktivitenin Alzheimer hastalığının klinik semptomlarına yol açan nöropatolojik değişiklikleri tersine çevirebileceğini doğruluyor..” .
Farelerin kaygı seviyeleriyse hayvanların kutularındaki en çok stres yaratan alandan kaçınma derecesini ölçen bir test yardımıyla tespit edildi..
– Bilim insanları direnç egzersizinin, genetik açıdan Alzheimer benzeri bir hastalığa yatkın fareler arasında kaygı kaynaklı aşırı hareketi azalttığını keşfetti.-
-Çalışmanın bir diğer yazarı Beatriz Monteiro Longo: “Direnç egzersizi, çok faktörlü ve yaşlanmayla ilişkili olabilen sporadik Alzheimer belirtilerinin ortaya çıkmasını önlemek ya da belirtilerin kalıtsal Alzheimer’da ortaya çıkmasını geciktirmek için etkili bir strateji olduğunu giderek daha iyi kanıtlıyor” ..
Araştırmacılar bu etkinin olası ana nedeninin direnç egzersizinin anti-enflamatuar özelliği olabileceğini tahmin ediyor..
Bulgular, Alzheimer hastalığının görülme sıklığını azaltmayı hedefleyen uygun maliyetli kamu politikaları oluşturmada kullanılabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik//© The Independent//Vishwam Sankaran
♦ALZHEİMER’A ÇARE BULUNDU MU?
Korunmayı sağlayan genetik mutasyon keşfedildi
Bu durum, Alzheimer’ın tüm türleri için yeni tedavilerin geliştirilmesini sağlayabilir.. Örneğin gelecekte gen düzenleme yöntemleriyle insanların Alzheimer’dan korunması sağlanabilir..
Daha önce hiç görülmemiş bir genetik mutasyon, kalıtsal bir Alzheimer formuna sahip kişiyi onlarca yıl boyunca hastalığa yakalanmaktan korudu..
Bilim insanları, 40’lı yaşlarının başında Alzheimer semptomları sergilemesi gereken ama yıllar boyunca herhangi bir semptom göstermeyen bir erkek vakayı kayda geçirdi..
– Kolombiyalı adam, 60’larının başında emekli olana kadar çalışmaya devam etti ve bilişsel gerilemeye dair ilk belirtiler ancak 67 yaşında ortaya çıktı..
– MR taramaları, beyninde hasar oluşmaya başladığını ve hastalığın klasik belirtilerini gösterdiğini ortaya koydu..
Alzheimer hastalarının beyinlerinde amiloid plaklar diye bilinen çok sayıda yapışkan protein kümeleri ve tau adı verilen başka bir proteinin yumakları görülüyor..
– Bu tür birikmeler genellikle şiddetli demansı olan kişilerde tespit ediliyor..
– Ancak çalışmaya konu olan Kolombiyalının, Alzheimer hastalığına beklendiğinden çok daha uzun süre direndiği biliniyor. Zira henüz gençken yapılan testler, adamda Alzheimer’ın nadir kalıtsal çeşidine neden olan PSEN1 geninde mutasyon olduğunu göstermişti..
– Bu genetik varyant, “ailevi” Alzheimer denen bir bunama çeşidine neden oluyor..
– Hastalar genellikle 40’lı yaşlarında belirtiler göstermeye başlıyor. Daha yaygın olan “sporadik” formsa 70’li veya 80’li yaşlarına gelene kadar semptomlara neden olmuyor..
– Ancak Kolombiyalı vaka, ailevi Alzheimer’a neden olan genetik mutasyona ek olarak, “reelin” adlı bir proteinin üretiminden sorumlu geninde ender bir mutasyon daha taşıyordu. Bu mutasyon da onu 20 yıldan fazla süre hastalığa yakalanmaktan korumuştu..
Doktorlar, Kolombiyalı adamdaki bu mutasyonun ilk kez görüldüğünü ama bu vakanın, genetik varyantlar sayesinde hastalıktan korunan ilk kişi olmadığını söylüyor..
– 2019’da farklı bir mutasyona sahip bir kadının da kalıtsal Alzheimer’dan 70’li yaşlara kadar korunduğu kayda geçmişti.
Hakemli bilimsel dergi Nature Medicine’de yayımlanan makalede her iki mutasyonun da beyinde benzer şekillerde hareket ederek hastalığı yıllarca savuşturmuş olabileceği ifade edildi..
Bu durum, Alzheimer’ın tüm türleri için yeni tedavilerin geliştirilmesini sağlayabilir. Örneğin gelecekte gen düzenleme yöntemleriyle insanların Alzheimer’dan korunması sağlanabilir.
Harvard Tıp Fakültesi’nden nörolog Rudolph Tanzi, “Sonuçlar çok umut verici görünüyor ama daha fazla örnekte bu durumu gözlemlemek faydalı olacaktır” diye konuştu:
Yine de bu çalışma, tedavilerin geliştirilmesinde yararlı bir rehber görevi görebileceği için önemli.
Independent Türkçe, Science News, Science Alert// Derleyen: Çağla Üren
♦ MENTOLÜN ALZAYMIR HASTALARINA FAYDALARI KEŞFEDİLDİ
“Koku alma sisteminin bağışıklık ve merkezi sinir sistemlerindeki rolüne odaklandık”
Mentol, nane bitkisinin yağlarından ve esansından elde edilen sentetik bir bileşik..
Fareler üzerinde yapılan yeni bir çalışma, mentol solumanın Alzaymır hastalarının bilişsel yeteneklerini geliştirebileceğini ortaya koydu..
– Bulgular, bu kimyasal bileşiğin, Alzaymır’ın beyne verdiği hasarın bir kısmını durdurabileceğine işaret ediyor..
İspanya’daki Uygulamalı Tıbbi Araştırma Merkezi’nden immünolog Juan José Lasarte ve meslektaşları, mentole maruz bırakılan farelerde interlökin-1-beta (IL-1β) proteininde bir azalma fark etti..
– Bu protein normalde vücudun iltihabi tepkisini düzenlemeye yardımcı oluyor. Ancak bu tepki kontrolden çıktığında zarara yol açabiliyor..
– Çalışmada gözlemlenen IL-1b seviyelerindeki azalma, hem sağlıklı farelerde hem de Alzaymırlı farelerde bilişsel yeteneklerin gelişmesiyle ilişkilendirildi..
– Araştırma ekibi, genetiğini düzenleyerek Alzaymır hastalığının nakledildiği fareler üzerinde 6 aylık bir süre boyunca mentol soluma tedavisi uyguladı..
Bu uygulamanın farelerin bilişsel yetenekleri ve hafızalarının bozulmasını engellediği, ayrıca beyindeki IL-1β proteinini de güvenli seviyelere geri ittiği görüldü..
Hakemli bilimsel dergi Frontiers in Immunology’de yayımlanan araştırma, Alzaymır ve diğer merkezi sinir sistemi hastalıklarına karşı koymak için koku alma sistemini uyarmaya dayalı tedavilerin geliştirilebileceğini düşündürüyor.
– Lasarte: “Koku alma sisteminin bağışıklık ve merkezi sinir sistemlerindeki rolüne odaklandık ve mentolün hayvan modellerinde bağışıklık sistemini uyarıcı bir koku olduğunu doğruladık..”
– Bu maddeye 6 ay boyunca kısa süreli maruz kalmanın Alzaymır’lı farelerde bilişsel gerilemeyi önlediğini ve en ilginç olanı da sağlıklı genç farelerin bilişsel yeteneğini geliştirdiğini gözlemledik.
Independent Türkçe, Science Alert, Neuroscience News//Derleyen: Çağla Üren
♦MENTOL İNHALASYONU ALZHEİMER’DA BİLİŞSEL YETENEĞİ ARTIRABİLİR
Özet: Araştırmacılar, mentol inhalasyonunun Alzheimer hastalığının hayvan modellerinde bilişsel yetenekleri geliştirebileceğini bildiriyor.
Mentole kısa, tekrarlanan maruz kalma, bağışıklık sistemini modüle edebilir ve Alzheimer’da yaygın olarak görülen bilişsel gerilemeyi önleyebilir.
Araştırmacılar, mentol kokusunun, enflamatuar yanıt için çok önemli bir protein olan interlökin-1-beta (IL-1b) seviyesini düşürdüğünü buldular. Bu proteini belirli bir ilaçla inhibe ederek, fare modellerinde bilişsel yetenekler de geliştirildi.
Bu araştırma, Alzheimer ve diğer merkezi sinir sistemi hastalıklarına karşı koymak için koku alma sisteminin uyarılmasına dayalı tedavilerin olasılığını göstermektedir.
Ana unsurlar:
- Araştırmacılar, mentol solumanın Alzheimer hastalığının hayvan modellerinde bilişsel yetenekleri geliştirdiğini ve hastalığa özgü bilişsel gerilemeyi potansiyel olarak önlediğini keşfettiler.
- Çalışma, mentol aromasının, enflamatuar cevaba aracılık eden bir protein olan interlökin-1-beta (IL-1b) seviyesinde bir azalmaya yol açtığını buldu. IL-1b seviyelerindeki bu azalma, hem sağlıklı farelerde hem de Alzheimer’lı farelerde gelişmiş bilişsel yeteneklerle ilişkilendirildi.
- Araştırma, Alzheimer hastalığının ve merkezi sinir sisteminin diğer durumlarının tedavisinde terapötik ajanlar olarak kokuların ve bağışıklık modülatörlerinin potansiyelini öne sürerek, koku alma sistemini uyarmaya ve eğitmeye dayalı terapiler geliştirmek için yeni bir yol açıyor.
Kaynak: Universidad de Navarra
Navarra’daki (İspanya) Cima Üniversitesi’nden araştırmacılar, Alzheimer hastalığının hayvan modellerinde mentol solumanın bilişsel yeteneği geliştirdiğini göstermiştir.
Bu çalışma, bu maddeye tekrar tekrar kısa süreli maruz kalmanın bağışıklık sistemini değiştirebileceğini ve bu nörodejeneratif hastalığa özgü bilişsel bozulmayı önleyebileceğini keşfetti.
Etki mekanizmasını analiz ederken, bu aromayı koklarken, iltihaplanma tepkisine aracılık eden kritik bir protein olan interlökin-1-beta (IL-1b) seviyesinin azaldığını gözlemlediler.
Ayrıca, bazı otoimmün hastalıkların tedavisi için onaylanmış bir ilaçla bu proteini inhibe ederek, bu hastalıklı farelerde bilişsel yeteneği de geliştirebildiler.
Bu araştırma, terapötik ajanlar olarak kokuların ve immün modülatörlerin potansiyelini vurgulamaktadır. Ayrıca, Alzheimer ve diğer merkezi sinir sistemi hastalıklarının etkilerini önlemek veya hafifletmek için koku alma sistemini uyarmaya ve eğitmeye dayalı tedavilerin geliştirilmesine kapı aralıyor.
Frontiers in Immunology bu çalışmanın sonuçlarını son sayısında yayınladı.
♦BEYİN, KOKU VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ BAĞLANTISI
Beynin işlevsel dengesi, çeşitli sinir hücreleri, bağışıklık hücreleri ve nöral kök hücreler arasındaki karmaşık etkileşimlere bağlıdır. Bu karmaşık etkileşim ağında, birçok çalışma, koku maddelerinin immünomodülatör ve nörolojik etkilerini ele almıştır..
– Önceki diğer çalışmalar da koku alma duyusunun kaybı ile Alzheimer hastalığının ilk semptomlarının ortaya çıkışı arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir.
– Juan José Lasarte: “Koku alma sisteminin bağışıklık ve merkezi sinir sistemlerindeki rolüne odaklandık ve mentolün hayvan modellerinde bağışıklık sistemini uyarıcı bir koku olduğunu doğruladık..
Fakat şaşırtıcı bir şekilde, bu maddeye altı ay boyunca kısa süreli maruz kalmanın Alzheimer’lı farelerde bilişsel gerilemeyi önlediğini ve en ilginç olanı da sağlıklı genç farelerin bilişsel yeteneğini geliştirdiğini gözlemledik” ..
Araştırmacılar tarafından not edilen bir başka sonuç da, “immünsüpresif aktiviteye sahip bir tür bağışıklık hücresi olan T düzenleyici hücrelerin aktivitesini bloke etmenin, Alzheimer hastalığı olan farelerin bilişsel yeteneğini de geliştirdiği ve ayrıca sağlıklı genç farelerin bilişsel yeteneğinde net bir fayda sağladığıdır..
– Dr. Ana García-Osta: “Hem mentol maruziyeti hem de Treg hücre blokajı, bu modellerde gözlemlenen bilişsel düşüşün arkasında olabilecek bir protein olan IL-1b’de bir azalmaya neden oldu. Ek olarak, bu proteinin bazı otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılan bir ilaçla spesifik blokajı, sağlıklı farelerin ve Alzheimer’lı farelerin bilişsel kapasitesini de geliştirdi..”
– Dr. Noelia Casares. “Bu çalışma, bağışıklık sistemi, merkezi sinir sistemi ve koku arasındaki bağlantıyı anlamaya yönelik önemli bir adımdır, çünkü sonuçlar, kokuların ve bağışıklık modülatörlerinin Alzheimer’ın önlenmesinde ve tedavisinde önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Ve merkezi sinir sistemi ile ilgili diğer hastalıklar..”
Finansman: Navarra Hükümeti ve Ekonomi ve Rekabet Bakanlığı bu işi finanse etti. Instituto de Investigación Santiaria de Navarra’nın (IdiSNA) bir parçasıdır. Aynı zamanda, bir Navarrabiomed araştırmacısı olan Dr. Enrique Santamaría tarafından koordine edilen çok merkezli bir konsorsiyum olan INNOLFACT projesinin bir parçasıdır..
Bu konsorsiyum, yaşlanmada koku alma işlevini incelemeyi ve nörodejeneratif hastalıkların gelişimini yavaşlatmak için yeni immünomodülatör tedaviler geliştirmeyi amaçlıyor..
Orijinal Araştırma: Açık erişim. Casares Noelia ve diğerleri tarafından
” mentol inhalasyonunun immünomodülatör özellikleri veya T düzenleyici hücrelerin tükenmesi ile vahşi tip ve Alzheimer hastalığı fare modellerinde bilişsel işlevin iyileştirilmesi “. İmmünolojide Sınırlar
Mentol inhalasyonunun immünomodülatör özellikleri veya T düzenleyici hücrelerin tükenmesi ile vahşi tip ve Alzheimer hastalığı fare modellerinde bilişsel işlevin iyileştirilmesi..
– Koku alma, bağışıklık ve merkezi sinir sistemleri arasında karmaşık bir etkileşim ağı vardır. Bu çalışmada, sağlıklı ve Alzheimer Hastalığı Fare Modellerinde bağışıklık sistemi ve bilişsel kapasite üzerindeki etkisini analiz ederek, mentol gibi bir immün sistemi uyarıcı koku maddesi kullanarak bu bağlantıyı araştırmayı amaçlıyoruz..
– İlk olarak, mentol kokusuna tekrar tekrar kısa süreli maruz kalmanın, ovalbümin aşılamasına karşı bağışıklık tepkisini arttırdığını bulduk..
– Mentol inhalasyonu aynı zamanda bağışıklığı yeterli farelerin bilişsel kapasitesini geliştirdi, ancak çok zayıf korku koşullandırması sergileyen bağışıklığı yetersiz NSG farelerinde geliştirmedi..
– Bu gelişme, beynin prefrontal korteksindeki IL-1β ve IL-6 mRNA’nın aşağı regülasyonu ile ilişkilendirildi ve metimazol ile anosmi indüksiyonu ile bozuldu..
– 6 ay boyunca (ayda 1 hafta) mentol maruziyeti, Alzheimer’ın APP/PS1 fare modelinde gözlemlenen bilişsel bozukluğu önledi. Ayrıca bu gelişme, T düzenleyici hücrelerin tükenmesi veya inhibisyonu ile de gözlendi..
– Treg tükenmesi, APP NL-GF/NL-GF Alzheimer fare modelinin bilişsel kapasitesini de geliştirdi..
– Tüm durumlarda, öğrenme kapasitesindeki gelişme, IL-1β mRNA’nın aşağı regülasyonu ile ilişkilendirilmiştir. IL-1 reseptörünün anakinra ile blokajı, Alzheimer hastalığının APP/PS1 modelinin yanı sıra sağlıklı farelerde bilişsel kapasitede önemli bir artışla sonuçlandı..
Bu veriler, kokuların immünomodülatör kapasitesi ile hayvanların bilişsel işlevleri üzerindeki etkileri arasında bir ilişki olduğunu öne sürerek, CNS ile ilişkili hastalıklar için terapötik ajanlar olarak kokuların ve immün modülatörlerin potansiyelini vurgulamaktadır.