♦40 gün yiyen şeker hastalığından kurtulur

Prof. Canan Karatay: 40 gün yiyen şeker hastalığından kurtulur

Ünlü Türk doktor Prof. Canan Karatay, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı konusundaki önerileriyle tanınan bir isimdir. 

–    Canan Karatay: ”Şeker hastaları doğru bir diyetle 40 gün boyunca şeker tüketimini minimum seviyeye indirebilir ve bu süreçte sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazanabilirler. Bu süreçte, karbonhidrat alımının azaltılması ve sağlıklı yağlarla beslenme ön planda olmalıdır..”

90’lı yıllarda Amerika’da çalışırken eşi ve oğlunu Türkiye’de bırakmak durumunda kaldığından bahseden Karatay, döndüğünde eşinin şeker hastası olduğunu söyleyerek neler yaptıklarını da açıkladı.

–    Canan Karatay: “40 güne yakın balık yedik. Balık ve yanında bir salata yeşillik ve eşime de bunu yedirmek için, insülin direncini kırmak için çok önemli, 40 gün yiyince insülin direnci kırılıyor. Akşamları yalnız balık sabahtan yalnız yumurta. Eşime balık yedirebilmek için, fırında yapıyorum, her gün iki dilim helva verdim ve hemen kilo verdi ve şekeri düzeldi.”

Karatay, eşi ile izlediği yöntemin yanı sıra şeker hastalarına da bazı tavsiyelerde bulundu.

–    Canan Karatay: “Şeker hastalığı geçicidir, şeker hastalığı çevreseldir, şeker hastalığı ailesel ve genetik değildir. Şeker hastalığı hayat boyu sürmez, kendinize dikkat ederseniz Karatay diyeti, Karatay prensipleri uygulayanlarda şeker hastalığı kalmıyor İnsülini bırakanlar, şeker hastası tabletlerini bile bırakan hastalarım var.”

♦Yeni ilaç, diyabet hastalarına iğnesiz yeni bir hayat yaratabilir

Dünya çapında yaklaşık 425 milyon diyabet hastası var. Bunlardan yaklaşık 75 milyonu her gün kendilerine insülin enjekte ediyor.

Şimdi, yakında şırıngalara veya insülin pompalarına yeni bir alternatif bulabilirler..

Bilim insanları vücuda akıllı insülin sağlamanın yeni bir yolunu buldu.

Yeni insülin bir kapsül alınarak ya da daha iyisi bir parça çikolatanın içinde yenilebilir.

Bunların içinde insülinin kapsüllendiği küçük nano taşıyıcılar bulunur.. Parçacıklar insan saçının 1/10.000’i genişliğinde ve o kadar küçüktür ki normal bir mikroskop altında dahi görülemezler.

–   UiT Norveç Arktik Üniversitesi’nden Profesör Peter McCourt:

“İnsülin almanın bu yolu daha hassastır çünkü insülini vücudun en çok ihtiyaç duyan bölgelerine hızla iletir. İnsülini bir şırıngayla aldığınızda tüm vücuda yayılır ve istenmeyen yan etkilere neden olabilir”

♦Karaciğere iletildi

Sidney Üniversitesi ve Sidney Yerel Sağlık Bölgesi’ndeki araştırmacılar, UiT ile işbirliği yaparak ilaçların nano taşıyıcılar aracılığıyla karaciğere iletilmesinin mümkün olduğunu yıllar önce keşfettiler..

Yöntem daha sonra Avustralya ve Avrupa’da daha da geliştirildi.

Pek çok ilaç ağızdan alınabiliyor ancak şimdiye kadar insanlar vücuda insülin enjekte etmek zorunda kalıyordu..

–   McCourt: “Nano taşıyıcılı insülinin sorunu, insülinin midede parçalanması ve dolayısıyla vücutta ihtiyaç duyulan yere ulaşamaması.. Bu, ağızdan alınabilecek bir diyabet ilacının geliştirilmesinde büyük bir zorluk olmuştur..”

Ancak şimdi araştırmacılar bu zorluğu çözdüler.

–   Karaciğer biyoloğu McCourt: “İnsülinin sindirim sistemi boyunca giderken mide asidi ve sindirim enzimleri tarafından parçalanmasını önleyen ve hedefine, yani karaciğere ulaşana kadar onu güvende tutan bir kaplama oluşturduk ” . .

-Kaplama daha sonra karaciğerde, yalnızca kan şekeri seviyeleri yüksek olduğunda aktif olan enzimler tarafından parçalanır ve insülin salgılanır; insülin daha sonra karaciğerde, kaslarda ve yağda kandaki şekeri uzaklaştırmak için etki edebilir.

–   Sidney Üniversitesi’nden Victoria ile birlikte Nicholas J. Hunt: ” Bu, kan şekeri yüksek olduğunda hızlı bir insülin salınımı olduğu ve daha da önemlisi kan şekeri düşük olduğunda insülin salınımı olmadığı anlamına geliyor.

Bu, diyabeti yönetmenin daha pratik ve hasta dostu bir yöntemi.. Cünkü kan şekeri düşüklüğü olayının, yani hipogliseminin meydana gelme riskini büyük ölçüde azalttığını ve enjeksiyonlardan farklı olarak hastanın ihtiyaçlarına bağlı olarak kontrollü insülin salınımına izin verdiğini açıklıyor.”

♦Daha az yan etki

Yeni yöntem, insülinin sağlıklı insanlarda nasıl çalıştığına benzer şekilde çalışıyor..

-Pankreas insülin üretir; bu insülin ilk önce karaciğerden geçer, burada büyük bir kısmı emilir ve kan şekeri seviyesini sabit tutar.

-Yeni insülin yönteminde, nano taşıyıcı insülini karaciğerde salgılıyor ve burada insülin alınabiliyor ya da vücutta dolaşmak üzere kana girebiliyor.

“İnsülin deri altına bir şırıngayla enjekte edildiğinde, pankreastan salındığında normalde olacağından çok daha fazlası kaslara ve yağ dokularına gider, bu da yağ birikmesine neden olabilir. Diyabetli insanlar için potansiyel olarak tehlikeli olabilecek hipoglisemi.”

Yeni yöntemle bu tür yan etkiler daha az olacak.

Ayrıca kendinize iğne batırmanıza gerek kalmaz ve ihtiyacınız olan ilacı biraz daha ihtiyatlı bir şekilde alabilirsiniz. Ayrıca insülinin bu formunun soğutulmasına gerek yoktur.

Babunlar üzerinde test edildi

Oral insülin nematodlar, fareler ve sıçanlar üzerinde test edilmiştir. Ve son olarak, ilaç artık Avustralya’daki Ulusal Babun Kolonisindeki babunlar üzerinde test edildi.

–   Hunt:

“Oral insülini lezzetli hale getirmek için onu şekersiz çikolataya dahil ettik; bu yaklaşım iyi karşılandı” .

Bu çalışmaya 20 babun katıldığını söylüyor. İlacı aldıklarında kan şekeri düştü.

Babunlar normal, sağlıklı babunlardı, ancak oral insülin aslında diyabet hastası olan fareler ve sıçanlar üzerinde de test edildi. Fareler ve sıçanlarda düşük kan şekeri olayları (hipoglisemi), kilo alma veya karaciğerde yağ birikimi görülmedi ; bu durum, enjekte edilebilir ilaçlar ve diğer oral insülinlerle mevcut zorlukların üstesinden geldi.

Şimdi geriye yeni yöntemin insanlar üzerinde test edilmesi kaldı.

♦2-3 yıl içinde kullanıma hazır

–   Hunt: “Spin-out şirketi Endo Axiom Pty Ltd liderliğinde insanlar üzerinde denemeler 2025 yılında başlayacak. Klinik denemeler 3 aşamada gerçekleştiriliyor; aşama I denemesinde, oral insülinin güvenliğini araştıracağız ve eleştirel bir şekilde insidansı inceleyeceğiz. Sağlıklı ve tip 1 diyabet hastalarında hipoglisemi..

Ekibimiz, insanlarda babunlarda görülen hipoglisemi sonuçlarını yeniden üretip üretemeyeceğimizi görmekten büyük heyecan duyuyor çünkü bu, ileriye doğru atılmış büyük bir adım olacaktır. Deneyler katı kalite gerekliliklerini takip ediyor ve bunların doğru yapıldığından emin olmak için doktorlarla işbirliği içinde yürütülmeli. Test denekleri için güvenlidir ..

Bu aşamadan sonra bunun insanlar için güvenli olduğunu bileceğiz ve 2. aşama denemelerinde diyabet hastalarına yönelik enjeksiyonların yerini nasıl alabileceğini araştıracağız” .

Araştırmacılar yeni ilacın 2-3 yıl içerisinde herkesin kullanımına hazır hale gelmesini umuyor.

About The Author

cafemedyam

See author's posts